03 Haziran 2021, 10:14 tarihinde eklendi
Nedir, kimdir, nasıldır: Kapitalizm
Modern küresel iktisat, kusursuz bir sahtekârlıktır. Bunu unutmayın. Bir sürü acayip kavramların gölgesinde şekillenir çünkü.
Nedir?
Kısa ve öz anlatacağım, iyi dinleyin. Olay şu; mesela ağacın az olduğu bir bölgede yaşıyoruz ve insanlara ahşap sandalye satmak istiyoruz. Etrafa baktık, insanlar ahşap sandalyeye ilgililer. Ne gerekiyor bunun satışın gerçekleşmesi için?
İki şey. Birincisi hammadde, yani ağaç; ikincisi de o ağacı sandalyeye dönüştürecek iş gücü. Güzel. Bölgede ağaç yok demiştik dolayısıyla ağacı satın alacağız. Şimdi ne gerekiyor? Para. Yani toplamda yine iki şeye ihtiyacımız var. Biri para, diğeri iş gücü. Diyelim ki sizde para var ama sandalye yapmayı bilmiyorsunuz. Ne yapacaksınız? Ondan kolay ne var. Sandalye yapabilen bir ustayı işe alacaksınız. Artık üretimi yapıp satabilirsiniz. Gelsin paralar. Ustaya ne kadar vereceksiniz peki? Kazandığınızın yarısını mı? Hayır. Asgari ücret. Çanlar tam olarak bu noktada çalıyor işte. Neden? Bilmiyoruz. Sandalye satma fikri için ‘para’ ve ‘işgücü’, yüzde elli yüzde elli ortak gereklilik iken, üretim aşamasında her şey karışıyor. Organizasyon giderleri mi diyeceksiniz? Hoş geldiniz. Bu hikâye burada dursun ama o soruyu düşünün siz. Sahiden ‘neden?’
Kapitalizm, verimliliği esas kabul ettiği için sürekli gelişme ortamı sunuyor bize. Iphone 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve nihayet 7s. Yeni modelimizde kulaklık girişi yok diyorlar, hemen edinmek için harekete geçiyoruz.
Modern küresel iktisat, kusursuz bir sahtekârlıktır. Bunu unutmayın. Bir sürü acayip kavramların gölgesinde şekillenir çünkü. Yukarıdaki örnekte paraya sahip olan kişinin, hem işçinin ücretini, hem sandalye fiyatını, hem de sandalyenin ahlakına karar verebildiği sisteme kısaca kapitalizm diyoruz işte. Parası olan düdüğü çalıyor anlayacağınız.
Berbat, kötü, lanet, rezil, leş bir şey mi peki bu? Bu tartışılır. Maalesef ben değil, “biz” tartışılır kılıyoruz bunu. Hepimiz. Kapitalizm, verimliliği esas kabul ettiği için sürekli gelişme ortamı sunuyor bize. Iphone 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve nihayet 7s. Yeni modelimizde kulaklık girişi yok diyorlar, hemen edinmek için harekete geçiyoruz. Bize mutluluk veren şeylerin hemen tamamını sağlayan şey kapitalizm. Ne yazık ki. Niye eleştiriliyor peki? Çeşitlilik anlamında zenginlik doğuruyor evet ama adaleti ortadan kaldırdığı için eleştiriliyor. Kim eleştiriyor peki? Fakirler. Öyleyse devam. Ne istiyordunuz? Demokrasi, insan hakları, özgürlükler ve bolca bilimsellik. Onları isteyince yanında bunu da veriyorlar. Batı’da her şey net. Tanrı olmadığı için böyle sorunlar da yok. Ama insan olmayı sırtlan olmaktan ayıran gerçekleri hatırlayınca rahatsızlık uyanıyor. En rezil ve ayırıcı vasfı: ana ilkesinin karlılık olmasıdır. Ne olursa olsun, neye rağmen olursa olsun kar edebiliyorsan her şey yolundadır. (Ama beyaz adam balıklar tükendiğinde bir gün doların yenmeyeceğini anlayacak.)
16. yüzyıl ilk kravatını taktığı tarih. Fakat bu öyle herhangi bir izm değil. Çok canlı, çok hareketli, çok kıvrak, çok yapışkan bir şey. Sürekli kendini yenileyebiliyor. Özel mülkiyete ve ücretli emeğin sömürülmesi fikrine dayanıyor. Neden ücretli emeği sömürüyorlar peki? Açık. Çünkü parası yok. Tanrı öldü, diyordu ya Nietzsche abimiz. Hah, onun yerine bunu koydular işte.
-
Nasıl kendini yeniliyor peki? Yine aynı örneğe gidelim. Sandalye yapıyorsunuz, işleri büyüttünüz. Sandalye yapabilen 100 adet usta aldınız dükkâna. Sonra Sanayi Devrimi… Makinalar geldi. Artık seri üretim yapıyorsunuz.
BİR CEVAP YAZ